Пропускане към основното съдържание

Türkiye Cumhuriyeti Burgaz İdari Ateşesinin Şehit Edilmesi


Tarih 9 Eylül 1982



Türkiye’nin Burgaz Konsolos­luğu İdarî Ataşesi Bora Suelkan dün silahlı bir saldı sonucu öldürülmüştür. Beyrut UPI büro­suna telefon eden bir kişi saldı­rının “ Ermeni Soykırımı Adalet
Komandoları” adlı örgüt tara­fından Türk diplomatlarına karşı bugüne kadar girişilen 15. saldı
olarak nitelendirilmiştir. AP ajansına telefon eden biri olayı ASALA’nın üstlendiğini söylemiştir.
Suelkan, öğle vakti evine gi­rerken saldırıya uğramış ve aldığı yaralar soncu olay yerinde şehit olmuştur.

45 yaşında, evli ve iki çocuk babası olan Bora. Suelkan’ı, vuran kişi altı el ateş ettikten sonra tabancayı olay yerinde bı­rakıp kaçmıştır. Burgaz Polisi olay için hemen soruşturmaya başlamıştır.
Doğu bloku ülkelerinde Türk diplomatlanna karşı girişilen ük saldırıda öldürülen Bora Suel­kan’ın eşi Ülküan olayı duyar duymaz baygınlık geçirmiş ve hemen tedavi altına alınmıştır. Bayan Suelkan da Sofya Büyük­elçiliğimde idare memuru olarak görev yapmaktaydı.
Terörist Suelkan’ın yanına
“ Türk diplomatı Ermeninin des­potu yani zorbası” notunu bırak­mıştır. Görgü tanıklarının ifade­sine göre, ateş edildiğini gören bazı kişiler caninin peşinden koşmuş, ancak yakalayamamış­lardır. Bu tanıklar, caninin yü­zünde maske bulunduğunu, kısa boylu ve şişman birisi olduğunu açıklamışlardır.Yurt içi ve dışında Türklere 69. saldırıyı teşkil eden Burgâz cinayeti, 31.şehidimizi alan ve bir Doğu bloku ülkesinde bir Türk’e karşı görülen ilk terör olayıdır.

Burgaz cinayetinin duyulması üzerine, Bulgar makamları Sof­ya’dan özel bir soruşturma, eki­bini Burgaz’a göndermişlerdir. Olayın Bulgaristan millî günü gerçekleştirilmiş olması da başka ilginç nokta olarak tanım­lanmaktadır. Bulgar makamlarına göre
“ Böyle bir saldırı olayı Bulga­
ristan'da 40 yıldan bu yana ilk
defa görülmüştür ve bu nedenle
saldırganın Bulgar vatandaşı i
olduğu. sanılmam aktadır. ’’

Türkiye'nin Bulgaristan’ın Burgaz kentindeki idari Ataşesi Bora Süelkan’ın öldürülmesini  "Ermeni Soykırımının Adalet Komandoları” adlı bir terör i örgütü üstlenmiştir. United Press International ' (UPI) ajansının Beyrut’taki bürosuna telefon eden bir kişi olayı aynı örgüt adına üstlenmiş ve “ Bu eylem Türkiye’nin yö­neticilerine örgütümüzün yalnızca Beyrut'ta değil, dünyanın heryerinde varolduğunu gösterir” demiştir. Bu saldırının “ Adalet Komandoları” tarafından Türk diplomatlanna karşı dünya çapında girişilen 15. eylem olduğunu belirten kimliğibelirsiz kişi, saldırıların süreceğini sözlerine i eklemiştir. Beyrut'taki AP ajansı bürosuna telefon eden bir kişi olayı ASALA’nm üstlendiğini söylemiş ve saldırıların süreceği­-
ni söylemiştir.

Bora Süelkan kimdir?
1937 yılında Adana’nın Karaisalı üçesinde dünyaya gelen Suelkan lise öğrenimin­den sonar 1958’de Devlet Or­man Genel Müdürlüğü’nde çalışmaya başladı. Temyiz mahkemesinde kâtiplik yap­tıktan sonra Dışişleri Bakan­lığı’ na giren Suelkan, sırasıy­la Köln Başkonsolosluğumda mahallî kâtip, bakanlık mü­racaat memurluğu, Halep Başkonsolosluğumda mahallî kâtip, Dışişleri Bakanlığı idari işlerde memur, Strasburg Başkonsolosluğumda kançi- larya memuru, ekonomik iş­ler dairesinde idari memur, Batı idaresi ve kültür işleri genel müdürlüğünde İdarî memur olarak görev yaptık­tan sonra 1981 yılında Bur­gaz Başkonsolosluğum da kançilarya memuru olarak çalışmaya başlamıştı. Sofya Büyükelçiliğimde kançilarya memuru olan Ülküan Suel­kan ile evli olan Bora Suelkan’ın iki çocuğu bulunuyor.

_______________________________________________________________________
Milliyet 10 Eylül 1982
Haberin tamamı için

Коментари

Популярни публикации от този блог

Ахмед Доган купи ТЕЦ "Варна"

Около пет години преди да се оттегли от активната политика, лидерът на ДПС Ахмед Доган беше казал: "Аз съм инструментът във властта, който разпределя порциите на фирмите в държавата." Сега, пет години след покушението срещу него, почетният председател на движението се превръща във фактора, от който зависи да има ток за всички потребители, ако има недостиг. Новата роля идва през ТЕЦ "Варна", на който Доган вече е мажоритарен собственик. Неработещата от три години централа беше купена преди по-малко от година от семейството на близкия до ДПС бивш транспортен министър Данаил Папазов, който я рестартира с многомилионни държавни подаръци през т.нар. студен резерв. С договори от 7 август синът и дъщерята на Папазов са продали на Ахмед Доган общо 70% от семейната транспортна компания "Сигда", през която беше придобита ТЕЦ "Варна", за поне 48.5 млн. евро от опитващата се да излезе от България CEZ. Така политикът, произнесъл откровената ф

Bulgaristan'dan zorunlu göç

Bulgaristan'da 45 yıl iktidarda kalan komünist rejimin ülkedeki Türk ve diğer Müslümanlara uyguladığı asimilasyon kampanyasının üzerinden 30 yıl geçti.      Bulgaristan'da 1944-1989 yıllarında iktidarda kalan komünist rejimin ülkedeki Türk ve diğer Müslümanlara uyguladığı asimilasyon kampanyasının yol açtığı zorunlu göçün üzerinden 30 yıl geçti. Eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin (SSCB) desteğiyle 1944'te hükümeti devirerek yönetimi ele geçiren Bulgaristan Komünist Partisi (BKP), iktidarda kaldığı 45 yıllık dönemin son yıllarında ülkedeki Türk ve diğer Müslümanları asimile etmeye çalıştı. Tek milletli bir devlet yaratma çabasındaki komünistler ibadet yasağı getirdi, Türk ve Müslümanların isimlerini değiştirdi. "Bulgarlaştırma" girişimleri sonucu 1985 sonuna dek 310 bin kişinin isimleri değiştirildi. Ülkede asimilasyon kampanyasına karşı Müslümanların direnişinde 24 kişi hayatını kaybetti. Cebel şehri civarında başlayan direniş, tüm ü

Bulgaristan’dan Türkiye’ye Göçler

Osmanlı devleti zamanında Bulgaristan’ın hemen her yerinde Türkler çoğunluktaydı. 93 harbi olarak bilinen 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşından sonra bütün Balkanlar, Rumeli ve özellikle Bulgaristan’dan yüz binlerce Türk çok zor şartlarda Türkiye’ye göçtü. Bu sebepten Balkanlar ve Rumeli’nin bazı bölgelerinde hiç Türk kalmadığı gibi pek çok yerlerde de azınlık durumuna düştüler. Göç Tarihleri I. 1877-1878 Göçü Bulgaristan'dan ilk büyük Türk göçü, “ 93 Muhacereti ” olmuştur. Yani 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında görülen bozgun göçü. Bu göç, Bulgaristan'ın kuruluş günlerine rastlamış ve yedi ay kadar süren 1877-1878 savaşında bir milyon kadar Rumeli Türkü göçe zorlanmıştır. Hukuki antlaşmalar yapılmadan göçe zorlanan yüz binlerce Türkün geride bıraktıkları mallar, mülkler Bulgarlarca yağma edildi. Bulgar ve Rus tarihçileri bu büyük gasp olayını uzun zaman gizlediler. 1953'te Bulgar devletinin 75. yıl dönümünde bu konuda yayın yapmaya ve bir “ toprak i

Етикети

Показване на още