Пропускане към основното съдържание

‘Osmanlı’nın Öcalan’ı’ Yane Sandanski

YANE Sandanski bugün hem Bulgaristan’ın hem de Makedonya’nın milli kahramanıdır.Sandanski’nin adı şehirlere, stadyumlara, okullara verilmiştir. Her iki ülkede de heykelleri vardır.
Bir dönem Osmanlı’nın da kahramanıydı.
1908 Temmuz Devrimi (II. Meşrutiyet) gerçekleştiğinde sokaklara çıkan Osmanlıların ellerinde hürriyet kahramanları Enver’in, Eyüp’ün, Resneli Niyazi’nin kartpostalları gibi, bir dönem Osmanlı askeriyle çarpışan Yane Sandanski’nin de fotoğrafları vardı!
Peki Osmanlı sosyalisti olan Yane Sandanski kimdi?..

Gerilla Sandanski

Tarih 31 Mayıs 1872.
Bugünkü Bulgaristan ile Makedonya arasındaki dağlık Pirin sınır bölgesindeki Vlahi Köyü’nde dünyaya geldi.

Makedonların 17 Ekim 1878’de, Osmanlı’ya karşı ayaklandıkları Kresna Olayları’nın önderlerinden biri de babası İvan’dı.
Osmanlı ayaklanmayı bastırdı; Sandanski annesiyle birlikte yeni özerk olmuş Bulgar Prensliği’ndeki Dupniça’ya kaçtı.
Yoksulluk nedeniyle pek okuyamadı. Amelelik yaptı. Amcasının bürosundaki bir avukatın yardımcılığı görevini yürüttü.
Babası gibi siyasal olaylarla ilgiliydi. Yirmi beş yaşında “Mladost” (Gençlik) derneğine üye oldu. Dernek daha çok Bulgar sorunuyla ilgilendiği için ayrıldı.
Gizli Makedonya Devrimci Örgütü’ne (IMARO) katıldı.
Sandanski’nin hedefi Makedonya’nın kurtuluşuydu.
Sürekli toplantılar düzenledi; köylüleri örgütledi; Makedonlara silah yardımı için para topladı. 1901’de Amerikan vatandaşı Mrs. Ellen M. Stone’u kaçırıp 14 bin lira fidye aldı. Bu parayla silahlı bir müfreze kurup dağa çıktı.
O artık Bulgaristan’daki Makedon göçmenlerin lideriydi.
Gerilla savaşı yaptı. “Kurtarılmış bölgeler” oluşturmaya başladı.
Makedonya; Bulgar, Yunan, Sırp ve Arnavutların hak iddia ettiği bir bölgeydi.
Osmanlı’ya başkaldıran Sandanski buralardan hep destek aldı.
En büyük desteği de Osmanlı askerleri sıkıştırdığında kaçıp saklandığı özerk Bulgar Prensliği’nden aldı. Kuşkusuz onların arkasında da Rus çarlığı vardı!
Diğer Batılı devletler de seyirci değildi. “Hasta Adam” Osmanlı İmparatorluğu paylaşım masasına yatırılmıştı.
Osmanlı ise şaşkındı. Nereye nasıl yetişeceğini bilemez haldeydi.
“İnsan haklarını ihlal ediyorsunuz” diyen Avrupalıların hışmına uğruyordu.
Diğer yanda...
Daha gerilla savaşını bile bilmiyordu.
Örneğin 1902’de Razlık bölgesi Şarapçı Boğazı’nda Sandanski tarafından pusuya düşürülen Osmanlı neferleri 10 şehit 20 yaralı verdi.
Evet Osmanlı şaşkındı...

Solcular ve sağcılar

Tarih 2 Ağustos 1903.
Makedon Devrimci Örgütü dünya kamuoyunun ilgisini bölgeye çekmek için (kuşkusuz bunda Osmanlı yönetiminin yeni koyduğu ehl-i hayvan ve şahsi verginin de rolü vardı) büyük bir ayaklanma başlattı.
Makedonların bugün hâlâ bayram olarak kutladıkları “İlinden Ayaklanması” Osmanlı’nın çok sert önlemleriyle bastırıldı.
İsyan bastırıldı ama Avrupa’nın bölgeye ilgisi daha da arttı. Ayaklanma Avrupalılara bir fırsat verdi. Osmanlı ile “Mürzsteg Reform Programı” üzerinde anlaştılar. Artık Balkanlar’ın bazı bölgelerinde Avrupalı jandarma güçleri görev yapacaktı!
Avrupa’nın Balkanlara müdahalesi Makedon Devrimci Örgütü’nü böldü.
Yane Sandanski’nin başını çektiği sosyalistler (levitsi), Avrupa’nın Balkanlar’a müdahalesine karşı çıktılar. Makedonya’nın ve tüm Balkanlar’ın emperyalist büyük güçler tarafından paylaşılmak istendiğini söyleyerek; en iyi çözümün Osmanlı bayrağı altında eşit hak ve yükümlülükler ile, anayasal bir sistemde yaşamak olduğunu savundular.
Sandanski’ye göre çözüm; Osmanlı’nın liderliğinde tüm halklarının kardeşlik temelinde bir arada bulunacağı Balkan Federasyonu’ydu.
Örgütün sağ kanadı (desnitsi) ise Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasını, Makedonların Bulgarlar ile birleşmesini istiyordu.
Kuşkusuz her iki grup arasında ideolojik ayrılıklar vardı; Sandanski, papazların eteklerinin öpülerek kazanılan zaferin özgürlük getirmeyeceğini söylüyordu. Laik eğitimden yanaydı. Resmi dilin Türkçe olmasını ama bölgesel dillerin de öğretilmesini savunuyordu.
Uzatmayayım...
Örgüt içindeki bu iki farklı görüş zamanla silahlı çatışmalara neden oldu. Nisan 1905’te Sandanski’ye suikast düzenlendi, ağır yaralı olarak kurtuldu. Görüşlerinden geri adım atmadı.
Üstelik Makedonları bile şaşırtarak, Osmanlı’nın modernist hareketi İttihat ve Terakki ile ittifak yaptı.
Ve bu nedenle 1908 Temmuz Devrimi’ne coşkuyla katıldı.
Dağdan indi; Selanik’te halka seslendi. Artık kardeşlik, eşitlik ve özgürlük dönemi başlamıştı. O da birçok Osmanlı gibi, Kanuni Esasi’nin yürürlüğe girmesiyle tüm sorunların ortadan kalkacağına inanıyordu.

Savaştığı komutanla aynı masada

Yane Sandanski Temmuz Devrimi’nden sonra bir bildiri yayınladı. “Köle halk efendi oldu” diyen Sandanski, toprak ve vergi reformlarıyla ıslah edilmiş güçlü Osmanlı’nın en büyük destekçisinin bölgesel özerkliğe kavuşacak Makedonya olacağını söyledi.
Temmuz Devrimi’nin sömürgeci büyük Batılı devletlerin yayılmacı oyunlarını bozacağına inanıyordu.
Sandanski, İttihatçılara sunulmak üzere “Nevrokop Programı”nı hazırladı.
İttihatçılar Selanik’teki görüşmeye, daha birkaç yıl önce Sandanski’yle silahlı çatışmalara giren Yarbay Tahsin (Uzer) Bey’i gönderdi.
Toplantılar sırasında Bulgaristan bağımsızlığını ilan etti.
Sandanski her ne kadar “Makedonya Makedonlarındır” açıklaması yapsa da Makedonlar, bağımsız Bulgaristan’ın boyunduruğuna girmeye çok hevesliydi.
Sandanski, Sultan II. Abdülhamid ile Kral Ferdinand’ın farkı olmadığını söylüyordu ama artık onu dinleyen Makedon sayısı her geçen gün azalıyordu.
Sandanski İstanbul’da
Birlikten, eşitlikten, özgürlükten bahseden İttihatçılar daha tam iktidar olamadan, İstanbul’da 31 Mart 1909 gerici ayaklanması patlak verdi. Sandanski 1200 kişilik silahlı gücüyle Harekât Ordusu’ndaki Miralay Hasan İzzet Bey’in komutasına girdi; İstanbul’a geldi.
Sandanski İstanbul’daki ayaklanmayı bastırmaya yardım etti ama örgütü içindeki isyana engel olamadı. Bulgaristan’ın bağımsızlığı Makedon Devrimci Örgütü’nü parçaladı. Sandanski, Federal Halk Partisi’ni kurdu.
Bulgarlar kendilerine katılmayan Sandanski’ye suikast düzenlediler. Öldüremediler.
Fakat Bulgarlar Makedonların tamamen kendilerine katılmalarına engel olan Sandanski’yi yok etmeye kararlıydılar.
Ve Sandanski 22 Nisan 1915’te pusuya düşürülerek öldürüldü. Tabancalarını ateşleyenler Makedon Devrimci Örgütü’nün sağ kanat liderlerinden Todor Aleksandrof’un tetikçileriydi. Bizzat emri veren ise Bulgar Kralı Ferdinand’dı.
Halkların kardeşliğini savunan, Avrupalı emperyalistlerin Balkanlar’a girmesine karşı çıkan Yane Sandanski’nin sonu Osmanlı’dan farklı olmadı.
Her ikisi de kaybetti...
_______________________________________________
Soner Yalçın  

Yazının tamamı için 
TIKLAYIN

Коментари

Популярни публикации от този блог

Ахмед Доган купи ТЕЦ "Варна"

Около пет години преди да се оттегли от активната политика, лидерът на ДПС Ахмед Доган беше казал: "Аз съм инструментът във властта, който разпределя порциите на фирмите в държавата." Сега, пет години след покушението срещу него, почетният председател на движението се превръща във фактора, от който зависи да има ток за всички потребители, ако има недостиг. Новата роля идва през ТЕЦ "Варна", на който Доган вече е мажоритарен собственик. Неработещата от три години централа беше купена преди по-малко от година от семейството на близкия до ДПС бивш транспортен министър Данаил Папазов, който я рестартира с многомилионни държавни подаръци през т.нар. студен резерв. С договори от 7 август синът и дъщерята на Папазов са продали на Ахмед Доган общо 70% от семейната транспортна компания "Сигда", през която беше придобита ТЕЦ "Варна", за поне 48.5 млн. евро от опитващата се да излезе от България CEZ. Така политикът, произнесъл откровената ф

Bulgaristan'dan zorunlu göç

Bulgaristan'da 45 yıl iktidarda kalan komünist rejimin ülkedeki Türk ve diğer Müslümanlara uyguladığı asimilasyon kampanyasının üzerinden 30 yıl geçti.      Bulgaristan'da 1944-1989 yıllarında iktidarda kalan komünist rejimin ülkedeki Türk ve diğer Müslümanlara uyguladığı asimilasyon kampanyasının yol açtığı zorunlu göçün üzerinden 30 yıl geçti. Eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin (SSCB) desteğiyle 1944'te hükümeti devirerek yönetimi ele geçiren Bulgaristan Komünist Partisi (BKP), iktidarda kaldığı 45 yıllık dönemin son yıllarında ülkedeki Türk ve diğer Müslümanları asimile etmeye çalıştı. Tek milletli bir devlet yaratma çabasındaki komünistler ibadet yasağı getirdi, Türk ve Müslümanların isimlerini değiştirdi. "Bulgarlaştırma" girişimleri sonucu 1985 sonuna dek 310 bin kişinin isimleri değiştirildi. Ülkede asimilasyon kampanyasına karşı Müslümanların direnişinde 24 kişi hayatını kaybetti. Cebel şehri civarında başlayan direniş, tüm ü

Bulgaristan’dan Türkiye’ye Göçler

Osmanlı devleti zamanında Bulgaristan’ın hemen her yerinde Türkler çoğunluktaydı. 93 harbi olarak bilinen 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşından sonra bütün Balkanlar, Rumeli ve özellikle Bulgaristan’dan yüz binlerce Türk çok zor şartlarda Türkiye’ye göçtü. Bu sebepten Balkanlar ve Rumeli’nin bazı bölgelerinde hiç Türk kalmadığı gibi pek çok yerlerde de azınlık durumuna düştüler. Göç Tarihleri I. 1877-1878 Göçü Bulgaristan'dan ilk büyük Türk göçü, “ 93 Muhacereti ” olmuştur. Yani 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında görülen bozgun göçü. Bu göç, Bulgaristan'ın kuruluş günlerine rastlamış ve yedi ay kadar süren 1877-1878 savaşında bir milyon kadar Rumeli Türkü göçe zorlanmıştır. Hukuki antlaşmalar yapılmadan göçe zorlanan yüz binlerce Türkün geride bıraktıkları mallar, mülkler Bulgarlarca yağma edildi. Bulgar ve Rus tarihçileri bu büyük gasp olayını uzun zaman gizlediler. 1953'te Bulgar devletinin 75. yıl dönümünde bu konuda yayın yapmaya ve bir “ toprak i

Етикети

Показване на още