Пропускане към основното съдържание

Muharrem İnce Bulgaristan'da yapılan şehitleri anma töreninde konuştu.



Cumhuriyet Halk Partisi Yalova milletvekili Muharrem İnce Bulgaristanda 26 Aralık 2016 tarihinde yapılan şehitleri anma töreninde konuştu. İşte Muharrem İnce'nin O konuşması: 

Ezan namaza çağrıdır, dar anlamıyla namaza çagrıdır geniş anlamıda vardır bunun geniş anlamıda şudur biz bu topraklarda burda yaşıyoruz iddiamız odur ki biz 5 vakit bu ezanı okutuyoruz,okuyoruz biz buradayız vatanımız bizim, bir iddiadır aynı zamanda.Bakınız ne güzel söylemiş çağımızın en güzel devrimcisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk "Yurtta barış dünyada barış." demiş. Dünyayı küresel bir terör sarmışken pariste new yorkta gaziantepte istanbulda dünyanın her bir yerinde bombalar patlarken yüz yıl önceden bunu görüp söylemiş bir devletin güçlü olması tankıyla topuyla değildir, kasasındaki Dolarları, Euroları, Levaları, Liraları değildir. Artık çağımızda bir devletin güçlü olması demek demokrasinin gelişmis olması demektir. Eğer sadece nüfus olsaydı, eğer sadece para olsaydı, eğer sadece tank top olsaydı dünyanın en saygın devleti Çin olurdu. İsviçre, Türkiyenin bir vilayeti kadar ama dünyada çok saygın bir ülke. Onun için Bulgaristanın saygın bir ülke olabilmesi için, Türkiyenin saygın bir ülke olabilmesi için, güçlü olabilmesi için demokrasinin güçlü olması gerekir. Nedir demokrasinin güçlü olması? İnançlar etnik kimlikler. Bir insanın etnik kimliği, dini, mezhebi onun şerefidir. Hiçkimseyi ilgilendirmez benim türklüğüm, benim müslümanlığım. Bu benim aidiyetimdir, bu benim şerefimdir. Devlet bu işlerle ilgilenmez. Yunan yunanlılığıyla gurur duyacak, Bulgar bulgarlığıyla gurur duyacak, Türk türklüğüyle gurur duyacak, ortodoks ortodoksluğuyla gurur duyacak, müslüman müslümanlığıyla gurur duyacak. Devlet kör olacak hizmet verirken, yol yaparken, elektrik verirken, işe alırken, hizmet ederken, sağlık hizmeti verirken, eğitim hizmeti verirken. Hangi devlet olursa olsun, ister Türkiye Cumhuriyeti, ister Almanya, ister Bulgaristan, ister Yunanistan, ister Kazakistan, ister Rusya. Devlet yurtdaşına hizmet verirken kör olacak kör, onun etnisitesine bakmayacak, onun inancına bakmayacak, eşit hizmet verecek işte bunu yaparsa zengin olur, işte bunu yaparsa mutlu olur, işte bunu yaparsa dünyanın saygın, güçlü ülkelerinden birisi olur. Sizler Bulgaristan vatandaşısınız ama etnik kimliğniz bulgar değil. Bunu haykıracaksınız korkmadan inançla ama Bulgaristanın kalkınması içinde çalışacaksınız, çünkü Bulgaristan vatandaşısınız. Bizler Türkiyeden gelen siyasetçiler sizi yönlendirmeye değil, sizinle gönül bağımiz olduğu için, sizinle duygu bağımız olduğu için buradayız. Türkiyeden gelip, sizi yönlendirmek isteyen, sizi yöneltmek isteyenlerede şöyle elinizin tersi ile “Hadi ordan” bi deyin bence, “Hadi ordan” demeniz lazım. Öyle bir hakkımız yok ama sizinle bağ kurmaya, sizinle gönül gönüle, sizinle omuz omuza, sizinle yürek yüreğe olmaya ihtiyacımız var. Sizin elinize diken batsa bizim kalbimiz acır, sizin parmağınızı kesseler bizim kolumuz kopar. Ben hemen şu dağların arkasındaki 94 yıl once Drama’dan göç etmiş bir ailenin çocuğuyum. Kayınpederim Kircaaliden göçmüş bir ailenin çocuğu. Sizinle bağımız var, onun için buradayız. Sizi yönlendirmek, yönetmek, Türkiyenin iç siyasetine alet etmek, oy devşirmek için burada değiliz. Gönlümüzü sizinle buluşturmak için buradayız. Bir inançla yola çıkıp insanlık tarihine baktığnızda, insanlık tarihi özgürlük mucadeleleriyle doludur, demokrasi mücadeleleriyle doludur. Sizinde burada yıllardır süren bir mücadeleniz var, onu yakından takip ediyoruz. Hiç merak etmeyin insanlık tarihinde hep haklı olanlar kazanmıştır, zaman onları hep haklı çıkarmıştır. Sizin mücadeleniz haklıdır, doğrudur yolunuzdan vazgeçmeyin. Hani ne diyor Pir Sultan Abdal: 

“Kadılar müftüler fetva yazarsa,
İşte kement işte boynum asarsa,
İşte hançer işte başim keserse,
Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan.”




Коментари

Популярни публикации от този блог

Ахмед Доган купи ТЕЦ "Варна"

Около пет години преди да се оттегли от активната политика, лидерът на ДПС Ахмед Доган беше казал: "Аз съм инструментът във властта, който разпределя порциите на фирмите в държавата." Сега, пет години след покушението срещу него, почетният председател на движението се превръща във фактора, от който зависи да има ток за всички потребители, ако има недостиг. Новата роля идва през ТЕЦ "Варна", на който Доган вече е мажоритарен собственик. Неработещата от три години централа беше купена преди по-малко от година от семейството на близкия до ДПС бивш транспортен министър Данаил Папазов, който я рестартира с многомилионни държавни подаръци през т.нар. студен резерв. С договори от 7 август синът и дъщерята на Папазов са продали на Ахмед Доган общо 70% от семейната транспортна компания "Сигда", през която беше придобита ТЕЦ "Варна", за поне 48.5 млн. евро от опитващата се да излезе от България CEZ. Така политикът, произнесъл откровената ф

Bulgaristan'dan zorunlu göç

Bulgaristan'da 45 yıl iktidarda kalan komünist rejimin ülkedeki Türk ve diğer Müslümanlara uyguladığı asimilasyon kampanyasının üzerinden 30 yıl geçti.      Bulgaristan'da 1944-1989 yıllarında iktidarda kalan komünist rejimin ülkedeki Türk ve diğer Müslümanlara uyguladığı asimilasyon kampanyasının yol açtığı zorunlu göçün üzerinden 30 yıl geçti. Eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin (SSCB) desteğiyle 1944'te hükümeti devirerek yönetimi ele geçiren Bulgaristan Komünist Partisi (BKP), iktidarda kaldığı 45 yıllık dönemin son yıllarında ülkedeki Türk ve diğer Müslümanları asimile etmeye çalıştı. Tek milletli bir devlet yaratma çabasındaki komünistler ibadet yasağı getirdi, Türk ve Müslümanların isimlerini değiştirdi. "Bulgarlaştırma" girişimleri sonucu 1985 sonuna dek 310 bin kişinin isimleri değiştirildi. Ülkede asimilasyon kampanyasına karşı Müslümanların direnişinde 24 kişi hayatını kaybetti. Cebel şehri civarında başlayan direniş, tüm ü

Bulgaristan’dan Türkiye’ye Göçler

Osmanlı devleti zamanında Bulgaristan’ın hemen her yerinde Türkler çoğunluktaydı. 93 harbi olarak bilinen 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşından sonra bütün Balkanlar, Rumeli ve özellikle Bulgaristan’dan yüz binlerce Türk çok zor şartlarda Türkiye’ye göçtü. Bu sebepten Balkanlar ve Rumeli’nin bazı bölgelerinde hiç Türk kalmadığı gibi pek çok yerlerde de azınlık durumuna düştüler. Göç Tarihleri I. 1877-1878 Göçü Bulgaristan'dan ilk büyük Türk göçü, “ 93 Muhacereti ” olmuştur. Yani 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında görülen bozgun göçü. Bu göç, Bulgaristan'ın kuruluş günlerine rastlamış ve yedi ay kadar süren 1877-1878 savaşında bir milyon kadar Rumeli Türkü göçe zorlanmıştır. Hukuki antlaşmalar yapılmadan göçe zorlanan yüz binlerce Türkün geride bıraktıkları mallar, mülkler Bulgarlarca yağma edildi. Bulgar ve Rus tarihçileri bu büyük gasp olayını uzun zaman gizlediler. 1953'te Bulgar devletinin 75. yıl dönümünde bu konuda yayın yapmaya ve bir “ toprak i

Етикети

Показване на още